BİR -ERGENEKON DAVASI -YORUMU

CAN ATAKLI’NIN YAZISI,

Çarkın’ın açıklamaları her şeyi altüst edecek

İktidar partisini desteklemek adına Ergenekon adı verilen olayı sömürmeye çalışanlarla anlaşamadığım bir nokta var. Ergenekon’u AKP’ye yarar hale getirmek isteyenler, bir takım güçlerin askeri darbe planladıkları iddiasından yola çıkarak geçmişte yaşanan tüm karanlık olayları halen sanık durumunda olanlar üzerine yıkma gayreti içinde.
Ben de diyorum ki, evet geçmişte çözülmeyen bir takım karanlık işler oldu, ama bugün Ergenekon dediğiniz şeyin içinde bunun çok az bir bölümü var. Ergenekon konusu bilerek, isteyerek sulandırılıyor ve Türkiye’nin gerçekten hesap sorma hakkı aslında gasbediliyor.

Bu tartışmaları çok yaptık. Dava başladı ve başladığı gün çok çarpıcı bir olay yaşadık. Uğur Dündar’ın Arena programına çıkan Susurluk olayının baş kahramanlarından özel harekât polisi Ayhan Çarkın inanılmaz açıklamalar yaptı.

Çarkın bugüne kadar 1000’e yakın kişiyi öldürdüklerini ve bunu devlet adına yaptıklarını söyledi.

Eğer bir takım cinayetler devlet adına işlenmişse, burada emri yerine getiren gibi bir de emir verenler var. Oysa Ergenekon olarak tanımlanan davanın sanıklarına baktığımızda, şimdi ya da geçmişte bu tür emirleri verebilecek nitelikte sadece birkaç kişi var. Birkaç da işin tetikçiliğini yapmış olmasından şüpheleneceğimiz sanık bulunuyor.

Durum iyice garipleşti. Ergenekon sanıklarına baktığımızda “bir askeri darbe yapmaları ihtimali” çok düşük. Çünkü bu isimlerin biraraya gelmesiyle bir darbe oluşturmak neredeyse imkânsız.

Eğer asıl amaç geçmişle hesaplaşmak ve kirli operasyonları ortaya çıkarmaksa, Çarkın’ın açıklamaları bu sanıkları değil başkalarını gösteriyor.

En azından Çarkın ve arkadaşlarının eylem yıllarında ülke yönetiminde kimler vardı, kim Başbakandı? Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, MİT Müsteşarı kimdi? Hangi bakanlar terörle ilgili etkili konumdaydı?

Ergenekon sanıkları içinde bu tanıma uyacak birkaç Silahlı Kuvetler mensubu dışında kimse yok.

Geçmişte çok kötü olaylar yaşadık. Kiminin faillerini de emir verenlerini de tahmin ediyoruz ama kanıt bulamadığımız için bir şey yapamıyoruz.

Çarkın’ın açıklamaları doğrultusunda mercekleri asıl bu noktaya yöneltmeliyiz. Çünkü Çarkın’ın açıklamalarıyla Ergenekon davasının bir demokrasi sınavı ve karanlık eylemler içinde olanlardan hesap sorma değil, Batı basınının yazdığı gibi Erdoğan’ın muhalefetle ve Atatürk Cumhuriyeti’ne bağlı olanlarla giriştiği hesaplaşma olduğu ortaya çıkmıştır.

 

 

Yorum bırakın